Muğla’da Gezilecek Yerler: Doğal ve Tarihi 30 Eşsiz Nokta
Türkiye’nin güneybatısında yer alan Muğla, hem Ege hem Akdeniz kıyılarına sahip olması sayesinde birbirinden farklı doğal ve tarihi güzellikleri bir arada sunar. Antik çağlardan günümüze kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapan şehir, aynı zamanda plajları, koyları, gölleri ve yaylalarıyla da doğa severleri kendine çeker. İşte Muğla’da mutlaka görmeniz gereken 30 doğal ve tarihi yer:
1. Bodrum Kalesi
yüzyılda Saint Jean Şövalyeleri tarafından inşa edilen bu görkemli kale, Bodrum Limanı’nın tam karşısında yer alır. Kale, döneminde hem savunma hem de denizden gelen saldırılara karşı bir karargâh görevi görmüştür. İçerisinde farklı medeniyetlere ait arkeolojik kalıntıların sergilendiği bölümler bulunur. Kale günümüzde aynı zamanda Türkiye’nin en önemli su altı arkeoloji müzesine ev sahipliği yapar. Denize karşı yükselen surları, kuleleri ve taş mimarisiyle dikkat çeken yapı, Bodrum’un tarihi ruhunu yansıtır.
2. Knidos Antik Kenti
Datça Yarımadası'nın en uç noktasında bulunan Knidos, hem karadan hem de denizden ulaşılabilen eşsiz bir antik kenttir. MÖ 4. yüzyılda bilim, sanat ve mimaride oldukça ileri olan Knidos, dönemin önemli liman kentlerinden biri olarak bilinir. Afrodit Tapınağı, meclis binası ve tiyatrosu hâlâ ayakta olan kalıntılar arasındadır. Şehir planlaması ve mimari düzeniyle o döneme göre oldukça gelişmiş bir yerleşimdir. Güneş batarken antik tiyatrodan denizi izlemek burada yapılabilecek en özel deneyimlerden biridir.
3. Kaunos Antik Kenti
Dalyan’ın hemen karşı kıyısında yer alan Kaunos, kayalara oyulmuş kral mezarlarıyla meşhurdur. Antik dönemde hem ticari hem de dini açıdan önemli bir merkez olan Kaunos, Karialılara ait izler taşır. Kente ait tiyatro, agora, hamam ve kilise gibi birçok yapı hâlâ ayakta durmaktadır. Likya ve Karya uygarlıkları arasında kültürel bir geçiş noktası olduğu düşünülen şehir, zamanla hem denizden uzaklaşmış hem de bataklıkla çevrilmiştir. Bu da tarihte sıtma nedeniyle terk edilmesine yol açmıştır.
4. Amintas Kaya Mezarları
Fethiye’de, yüksek kayalıklar üzerine oyulmuş olan bu mezarlar, Likya uygarlığına aittir. Özellikle Amintas olarak bilinen mezar, diğerlerinden daha büyük ve detaylıdır. Bu mezarların kral ve önemli devlet adamları için yapıldığı düşünülür. Yapının zarif sütunları ve görkemli cephesi, Likya mimarisinin ustalığını gösterir. Mezarlara ulaşmak için kısa ama dik bir yürüyüş yolu bulunur. Zirveden Fethiye manzarası da oldukça etkileyicidir.
5. Tlos Antik Kenti
Fethiye ile Saklıkent arasında yer alan Tlos, mitolojik kahraman Bellerophontes’in şehri olarak bilinir. Likya Birliği'nin önemli merkezlerinden biri olan bu kent, bir yamaca kurulu olması nedeniyle etkileyici bir manzaraya sahiptir. Stadyum, agora, hamam, kilise ve kaya mezarları gibi birçok yapının kalıntısı günümüze kadar ulaşmıştır. Özellikle tepede yer alan akropol, kente hâkim bir noktadadır. Tlos, hem doğal güzelliği hem de arkeolojik önemiyle görülmeye değerdir.
6. Letoon Antik Kenti
Xanthos’un dini merkezi olarak kabul edilen Letoon, Leto, Artemis ve Apollon’a adanmış üç tapınaktan oluşur. Tapınaklar düz bir ovaya kurulmuştur ve çevresinde kutsal çeşmeler, yazıtlar ve tiyatro alanı yer alır. Mitolojiye göre Leto, ikiz çocukları Apollon ve Artemis’i burada doğurmuştur. Bu sebeple bölge antik dönem boyunca kutsal kabul edilmiştir. Letoon, bugün UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır.
7. Bodrum Antik Tiyatrosu
Antik dönemde yaklaşık 13.000 kişilik kapasiteye sahip olan bu tiyatro, Bodrum’un merkezinde yer alır. Helenistik dönemde inşa edilmiştir ve tiyatronun oturma sıraları, sahne binası hâlâ oldukça iyi durumdadır. Günümüzde yaz aylarında çeşitli konser ve etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır. Tiyatrodan Bodrum Limanı ve Kalesi manzarası oldukça etkileyicidir.
8. Stratonikeia Antik Kenti
Yatağan’a bağlı Eskihisar Köyü yakınlarında bulunan bu antik kent, hem Roma hem Bizans hem de Osmanlı izlerini barındırır. Kentin önemli yapıları arasında agora, bouleuterion (meclis binası), gymnasion ve mozaik döşemeli sokaklar yer alır. Stratonikeia, “gladyatörler şehri” olarak da bilinir. Aynı zamanda Türkiye’nin en iyi korunmuş antik şehirlerinden biridir.
9. Lagina Hekate Tapınağı
Stratonikeia’nın kutsal alanı olan Lagina, antik dünyada büyü tanrıçası Hekate’ye adanmış en önemli merkezdir. Burada yapılan dini törenler, büyük alaylarla Stratonikeia’dan yürüyerek taşınırdı. Tapınağın kalıntıları, dev sütunlar, sunak taşları ve rölyeflerle dikkat çeker. Sakin, doğayla iç içe bir noktada yer alır.
10. Euromos Antik Kenti
Milas’a yaklaşık 12 kilometre mesafede yer alan bu antik kent, Zeus Lepsynos Tapınağı ile tanınır. Tapınağın ayakta kalan sütunları oldukça iyi durumdadır ve mimarisiyle dikkat çeker. Kentte agora, tiyatro ve çeşitli kutsal alanların kalıntıları da görülebilir. Euromos, ziyaretçilerine sessiz ve tarihi bir atmosfer sunar.